Çanakkale Savaşı’nda Kimlerle Savaştık ? Osmanlı Devleti’ne karşı kimler Çanakkale’ye geldi ve Çanakkale’de denize döküldü. Öğrenmek için yazımızın devamını okuyun.

Zaman zaman Çanakkale Savaşları ile ilgili olarak çok ahkamlar kesiyoruz. Konuşuyoruz , övünüyoruz ama bazen bu büyük zaferi sorduğumuz zaman öyle cevaplar alıyoruzki şaşırmamak elde değil. Japonlar genç nesillerine Hiroşima ve Nagazaki ile milli bilinç aşılarken biz Çanakkale Zaferi’ni yeni nesillere bir türlü aktaramıyoruz.

Bu yazıyı da Çanakkale Savaşının Kimlerle yapıldığını düzgün bir bilgi sağlamak için hayhay.net sitemize ekliyoruz.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti İtifak Devletleri grubunda yer almaktaydı. Osmanlı Devleti’nin karşısında ise İtilaf Devletleri vardı. Dolayısıyla Çanakkale’de İtilaf Devletleri kuvvetleri ile çarpışıldı.

İtilaf Devletleri Çanakkale’yi geçip müttefikleri Rusya ile birleşmek ve onlara yardım götürmek , ayrıca Osmanlı Başkent İstanbul’u ele geçirmek istiyorlardı.

Bu maksatla hazırlanarak Çanakkaleye gelen İtilaf Devletleri kuvvetlerinde şu kuvvetler vardı ;

İngilizler

Fransızlar

Anzaklar

Britanya Kuvvetleri

Ayrıca özellikle İngilizlerin Sömürge Kuvvetleri Çanakkale’de Osmanlılara karşı savaşmıştır.

Bununla ilgili olarak MEHMED AKİF ERSOY’un şiirinde şu güzel mısralar çok manidardır ;

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Mehmet Akif Ersoy’un bu güzel şiirinin tamamını okumanızı tavsiye ederim. Gördüğünüz gibi Çanakkale Savaşları’nda dünyanın bir ucundan farklı renkten, farklı ırktan binlerce asker gelip Osmanlılara karşı savaşmıştır.

Tarihçi Talha GÖNÜLALAN’ın çalışmasından alıntıdır…