MARSHALL PLANI Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihinde en çok merak edilen konulardan birisi. Biz de Tarihçi Muhammed Arslan’ın araştırmasından konuyla ilgili küçük bir bölümü www.hayhay.net üzerine eklemeye karar verdik.
Bundan böyle hayhay.net üzerinde benzer yazılara yer vereceğiz , siteyi takip etmenizde fayda var. Şimdi konuya geçelim.
Bilindiği gibi Truman Doktrini, 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Harry Truman tarafından sözde Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış plandır. Truman Doktrini, Amerika Birlieşik Devletleri’nin uluslararası politikasının değiştiğini ve Sovyet karşıtlığının bu yeni politikada temel esas olduğunu ilan etmiştir. Bu doktrin ile Amerika Birleşik Devletleri “komünizm tehdidi” altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır.
Truman Doktrini, Sovyet tehdidi karşısında Türkiye ile Yunanistan askeri gücünü arttırma amacına yönelmişti ve bu bakımdan da daha ziyade askeri niteliğe sahip bulunuyordu. Lakin asıl mesele, Avrupa memleketlerinin ekonomik durumları idi. Altı yıllık savaş bütün memleketlerin ekonomilerini tahrip etmişti. Kitlerde fakirler göze çarpan özelliklerden biriydi. Savaş biteli iki yıl olduğu halde, Avrupa ekonomisini bir kalkınma temposuna sokmak mümkün olamamıştı. Bu şartlar, Moskova’dan idare edilen komünizmin propagandasının etkisini çok kolaylaştırıyordu.
Sovyetler, Avrupa’nın iki büyük endüstri memleketi olan Fransa ve İtalyayı hedef seçmişler ve komünist partileri vasıtasıyla çıkarttıkları gene grevlerle, bu iki memleketin ekonomisini büsbütün felce uğratıp, Komünist partilerin iktidara geçmesini sağlamak istiyorlardı. Kominform’un kuruluş toplantısına, peyklerin dışında, sadece Fransız ve İtalyan Komünist Partililerin katılması, bu bakımdan çok ilgi çekicidir. Amerika Sovyetlerin bu taktiğini gördüğü içindir ki, 30 Haziran 1945’den 1946 sonuna kadar 50 den fazla ülkeye 15 milyar dolar kadar yardım yapmıştır. Bu miktarın yarısı Fransa, İngiltere ve kuzey ve batı Avrupa ülkelerine gitmişti. Buna rağmen, ekonomileri düzene sokacak müsbet bir netice alınamamıştı. Çünkü bu paralar verimli ve yapıcı alanlara harcanmamış, bütçe açıklarının kapanması, ithalatta kullanılması gibi, paranın gidip bir daha dönmeyeceği alanlara harcanmıştır. Tabiatıyla, bunun sonu gelmezdi ve Amerikanın bu konudaki gücü de tükenmez değildi. O halde Avrupanın kalkınması için verimli bir formül bulmak gerekiyordu. Amerikanın arayıp bulduğu formül, Dışişleri Bakanı George Marshall’ın 5 Haziran 1947 günü Harvard Üniversitesinde yaptığı bir konuşma ile ortaya atıldı. “Marshall Planı” denilen bu konuşma, 16 Nisan 1948’de Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatının kurulmasını sağlamıştır.