Milli Eğitim Bakanlığı’nın, dershaneler ve özel okul standartlarında bazı değişiklikler yaptığı haberi gelmesi üzerine Dershane Sistemi ve Özel Okul sistemi üzerinde tartışmalar yeniden çıkabilir.
Esasında ben Dershane Sistemi’ne karşı değilim. Bilakis dershanelerin eğitim-öğretim faaliyetlerine canlılık getirdiğini düşünüyorum. Fakat dershaneler okullara alternatif değil yardımcı kurumlar olmalı diye düşünüyorum.
Bu açıdan bakıldığında Dershane Sistemi pek çok kişi için ekmek kapısı da aynı zamanda. Fakat dershanelerin benim dediğim işlevi yerine getirmesi için bazı kriterler esas alınmalı. Özellikle bu kurumlar Eğitimciler tarafından yürütülmeli diye düşünüyorum. Ticaret mantığıyla veya esnaf gözüyle açılan dershanelerin iyi bir işlev göstereceğini söyleyemem.
İşte bu noktada dershane açacak olan genç eğitimcilerin önü açılabilir. Fakat sırf zengin diye bunu eğitim olarak değil de kar etmek için fırsat olarak görenler olabiliyor.
İşte bence dershane açılması sisteminde dikkat edilmesi gereken konu bu. Devletin gerçek anlamda eğitim kurumlarını desteklemesi lazım diye düşünüyorum. Ama öğretmeni zorla çalıştıran, öğretmene para vermeyen, öğretmeni – öğrenciyi kandıran ve kar amacı güden oluşumlar dikkatle takip edilmeli ve engellenmeli.
Her neyse yeni değişikliklere göre Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) yapılan düzenlemeyle, dershanelerde en az 3 yerine 6 derslik olması, dershanelerin bütün birimlerinin, aynı binanın birbirine bitişik daire veya bitişik alt ve üst katlarında veya bitişik binaların birbirine bağlantılı aynı katlarında olması şartı getirildiğini de duyurarak yazıyı bitirelim.