Konunun başlığı biraz ilginç gelebilir ama toplumun önemli bir kısmının Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ismine bakışı farklı durumda. Ben nasıl Kültür Bakanı olduğunu bilemediğim gibi son kabine değişikliğinde Kürşat Tüzmen gibi çok değerli ve çalışkan bir bakanın kabine dışında kalırken Ertuğrul Günay’ın koltuğunu kaybetmemesini de anlayamadım .
Ertuğrul Günay ile ilgili en önemli tespitlerimden birisi söylemlerinin özellikle bazı değerleri benimseyen toplum tarafından tepki çektiği yönünde. Öncelikle unutulmaya yüz tutmuş Sivas Olayları ile ilgili açıklamaları Sivas halkından ve çeşitli kesimlerden tepki çekmişti, şimdi de şaraplı eğlenceyi protesto eden Alperen gençlere söyledikleri tepkiyle karşılandı.
Şunu ifade etmek yerinde olacaktır. Kültür Bakanı olan bir şahıs toplumun geneline sevgiyle sarılmalı , ayrımcılık yapmadan herkesi kucaklamalıdır. Ertuğrul Günay da aslında bu anlayıştan dolayı o makama gelebildi. Akp’nin açılımı sol kesimi de kucaklamak isteyince önce partide sonra kabinede kendisine yer buldu. Ama görünen o ki toplumun bazı kesimleri bakanın söylemlerinden rahatsız oluyor.
Öncelikle Sivaslıların kendi suçları yokken ortaya çıkan Madımak Olaylarını az çok biliyoruz. Son yıllarda artık yaraları sarılan bir hadiseydi. Özellikle Bakanın konuyla ilgili bazı yerlerde yaptığı açıklamalar hem tartışmaları körükledi hem de tepkilerle karşılandı. Konunun tekrar gündeme gelmesi Sivas kamuoyunu da sarstı. Hatta bakana karşı hoşnutsuzluklar ifade edilmeye başlandı.
Son olarak İdil Biret’in Topkapı Sarayındaki konseri sırasında dışarıda protesto yapan ve içlerinde Alperen Gençlik Ocaklarından gençlerin ve vatandaşların olduğu topluluk hakkında söyledikleri de ciddi bir tepkiyle karşılaştı.
Bakanın istifa etmesini isteyenlerin sayısının giderek arttığını görüyoruz. Bakalım gelimeler ne yönde olacak. Ama görünen o ki , Bakanın orada olmasından rahatsız olan bir grup mutlaka olacak.
Son olarak İbrahim Kiras’ın yazısından bir alıntıyla yazıyı noktalıyorum ;
“Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın eylemci gençlerden ‘ilkel yaratıklar’ diye bahsetmesi maksadını aşan, kabul edilemez bir gaf örneği. Sayın Bakan, sözgelimi sol bir grubun hoşuna gitmeyen bir eylemini eleştirmek üzere bu ifadeyi kullanabilir miydi? Hiç zannetmiyorum.”