Hacı Bayram Veli’nin, Türk ulusunun İslam anlayışında ve Türk dilinin, Anadolu’da halk arasında yaygınlaşmasında, Osmanlı Devleti’nin yerleşmesinde, toplum ve halkın birlik, dayanışma, güvenliğin sağlanmasında önde, ergin ve etkin kişiliği ve ruhani bir koruyuculuğu vardır.
Hacı Bayram Veli, bir yönden gönüllere katıksız, temiz, arı bir Tanrı inancını ve sevgisini yerleştirirken, onu gösterişsiz, riyasız, Tanrı varlığına özünü verirken, öteki yönden halkın arasında severek yaşamış ve onları yaşatmıştır. Kendisi doğayı, toprakları yeşillendirmek, güzelleştirmek için kullanmış ve Türkçe konuşan Türkçe ile şiir yazan bir mutasavvıf olarak tanınmıştır.
Hacı Bayram Veli, öne sürdüğü tasavvufi görüşleri ile dünyaya yeni bir insan modeli sunmaktaydı. Hacı Bayram Veli’nin sunduğu bu insan tipinin öncelikle üç temel özelliğinin olması gerekmekteydi. Bunlardan birincisi; insanın kendi kendisiyle barışık olmasıyken, bir diğeri insanın yaşadığı toplumla yani başka insanlarla barışa varmasıdır.Üçüncüsü ise; insanın tanrı ile barışık olması olarak gösterilebilir.Nitekim bu özelliklere sahip olmayan birisi ne iyi bir insan, ne de iyi bir vatandaş olamaz.Çünkü Hacı Bayram Veli, sadece kendine hizmet etmekle sorumlu insanlar yetiştirmek istemiyordu ve bu şekilde yetişmiş olan insan modelini de tasvip etmiyordu.
Hacı Bayram Veli, ekmeğini alın teriyle kazanmayı ve toplum içinde yardımlaşmayı severdi. Ona göre, en doğru yol, dünyaya gönül vermeden çalışmak ve insanları mutlu etmektir. Özellikle kalp kırmaktan sakınmanın önemini vurgulamıştır. Kalp, Allah bilgisinin oluştuğu ve sevginin bulunduğu yerdir. İnsan nefsini bilirse Allah’ını da bilir. Bununla birlikte Hacı Bayram Veli’ye göre Tasavvufta sohbet, bir eğitim biçimidir. Kısa süre yalnızlığa çekilmek ve bir üstada bağlanmak Hacı Bayram’ın usulünde vardır. Tasavvuf dilinde fark, Allah’ta fani olmak demektir. Ayrıca dünya malına önem vermemeyi de yeğlemiştir.
Görüldüğü gibi Hacı Bayram Veli, tasavufa dair yapmış olduğu görüşleri ile kendisini kanıtlamış ve Anadolu’da tarikatının yayılmasını sağlarken aynı zamanda Anadolu’nun dini veya tasavvufi yapısına da olumlu etkilerde bulunmuştur. Özellikle onun görüşlerinin halifeleri veya müridleri tarafından yayılması sonucu bu fikirler geçen zaman zarfında Anadolu’da benimsenmiştir. Buna ek olarak Hacı Bayram Veli’nin fikirlerinin Anadolu’nun yanı sıra Mısır, Rumeli gibi bölgeler ile Anadolu’ya komşu diğer bölgelerde de yandaşlar bulduğu söylenebilir.
Tarihçi Talha GÖNÜLALAN’ın çalışmasından alıntıdır.
çok sağolun ihtiyacım olan herşey burda var :))))
olurda bu kadar mı olur yaa süper.